Ekinezya (Koni Çiçeği)

Ekinezya (Koni Çiçeği)

Ekinezya (Koni Çiçeği) (Echinacea purpurea), soğuk algınlığı, grip, enfeksiyon, zayıf bağışıklık sistemi ve kanserden korunma gibi durumlarda dünyanın en önemli şifalı bitkilerinden olup; kuru toprak ve ovalar ile seyrek ormanlık arazilerde doğal olarak yetişen çok yıllık bir bitkidir. Ekinezya en yaygın iki viral hastalık olan soğuk algınlığı ve grip’ in önlenmesinde de büyük bir yardımcıdır.

Soğuk algınlığının ilk belirtileri görüldüğünde veya öncesinde alınması etkisini daha da güçlendirebilmektedir. Uygar dünya bu bitkinin iyileştirici özelliklerini Kuzey Amerika yerli halkından (Kızılderililer) öğrenmiştir. Onlar bitkinin kökünü ve yapraklarını her tür yaranın tedavisinde, enfeksiyon ve iltihaplanmalarda, zehirli böcek ve yılan sokmasına, boğaz ve diş ağrısına, kabakulak, çiçek hastalığı ve kızamığa karşı başarıyla kullanıyorlardı.

Bitki Amerika’ ya yerleşen ilk göçmenler tarafından da enfeksiyonlara karşı sık olarak kullanılmıştır. Bu özel tedavi biçimleri bilimsel araştırmalara konu oldu ve 1950’den beri yapılan araştırmalara göre, bitkide bakteri, mikrop ve virüslere karşı oldukça etkili olan maddeler bulundu. Ayrıca bitkinin, etken maddelerinin sinerjik etkisi (birlikte oluşturdukları etki) sayesinde bedenin savunma sistemini (Bağışıklık sistemi) güçlendirerek enfeksiyon tedavilerinde yardım sağladığı da bulundu. Bitkinin tedavi alanındaki değeri öncelikle bu iki özelliğinden kaynaklanmakta olup; bu yüzden araştırmaların çoğu bitkinin bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi üzerine yoğunlaşmıştır.

İnsanlar ve hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar; Koni Çiçeği’ nin akyuvarların (Beyaz kan hücreleri – Lökosit) sayısını yükselttiği, onların enfeksiyon bölgesine hareketlerini (göçünü) hızlandırdığı ve böylece bakteri, virüs ve diğer yabancı mikro-organizmaların yok edilmesine yardımcı olduğunu göstermiştir. Bitki, üst solunum yolları enfeksiyonları ve sinüzit için de tedavi edici bir ajan olarak dikkate alınabilir. Ekinezya Çiçeği, hemen hemen tüm bulaşıcı hastalıklar için de fayda sağlayabilir. Çünkü araştırmalar Ekinezya (Koni) Çiçeği’ nin sağlıklı dokular ile zararlı mikro-organizmalar arasındaki doğal engeli (bariyer) yok eden bir enzimin oluşumunu önlediğini göstermiştir. T-hücre aktivitesini de hızlandırdığı için romatizmal artrit ve allerji gibi bağışıklık sistemi düzensizliklerinde de kullanılabilir. Ekinezya (Koni) Çiçeği, interferon üretimine de yardımcı olmaktadır. İnterferonlar günümüzde özellikle kanser tedavisinde dikkatleri yeniden üzerine çeken, glilko-protein yapısında bir madde olup; virüsle karşılaşan her türlü canlı tarafından hazırlanabilirler. İnterferonların en önemli etkileri, virüslerin çoğalmasını önleyebilmeleridir. Bu nedenle virüslerin yol açtığı grip, uçuk (herpes), deri ve ağızda kızarma, bademcik iltihabı ve genel olarak viral hastalıkların süresini kısaltma bakımından da interferonlar büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle Ekinezya (Koni) Çiçeği, burun akıntısı ve boğaz ağrısı gibi semptomların şiddetini ve bunlara neden olan rahatsızlığın süresini de kısaltabilir.

Amerikalılar, ekinezyanın soğuk algınlığı riskini yüzde 58 azaltığını, hastalık süresini 1.5 gün kısalttığını belirledi. Ekinezya bitkisi soğuk algınlığı sırasında görülen baş ağrısı, öksürük ve burun tıkanıklığını da azaltıyor. Ekinezya çiçeği, kronik yorgunluk sendromunda da fayda sağlayabilmektedir. Koni Çiçeği’ nin anti-bakteriyel özellikleri ise; yaraların iyileşme süresini hızlandırmakta ve yanık, böcek ısırıkları, irinli yara, sedef, akne (sivilce) ve egzema gibi cilt rahatsızlıklarında fayda sağlamaktadır. Bitkinin anti-inflamatuar etkisi ise; artrit (mafsal iltihabı) ve lenfatik şişkinlik (Lenfödem) durumlarında faydalı olabilir. Almanya Sağlık Bakanlığı (BGA), Koni Çiçeği preparatlarını yutak, gırtlak ve burunda görülen soğuk algınlığı belirtilerine karşı savunma sistemlerinin (Bağışıklık sistemi) desteklenmesi için önermektedir.

Uygulanan kanser tedavilerinde hastanın bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve yaşam standardının yükseltilmesi için Koni Çiçeği preparatları kullanılabilir. Bu preparatları kemoterapi ile eşzamanlı kullanmış olan kanser hastalarının tedavi süreleri kısalabilmekte ve hasta tedavi süresince, Koni Çiçeği kullanmayan hastalara göre kendini daha güçlü hissedebilmektedir. Ama tüm hastalıkların tedavisinde olduğu gibi, kanser hastalıklarının tedavisinde de karar verecek olan kişi doktordur. Kemoterapi başlangıcından önce, hasta veya hasta yakını tarafından bu konuda bilgilendirilen uzman doktor gereken doğru kararı verecektir.

Kuzey Amerika yerlileri tarafından yüzyıllarca yılan sokmalarında ve yara tedavisinde kullanılan, bugün ise vücut direncini artırmak için kullanılan ilaçların hammaddesi olan ekinezya bitkisi, Türkiye’de ilk kez Selçuk Üniversitesince (SÜ) üretildi. SÜ Ziraat Fakültesi Tıbbi Aromatik Bitkiler Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Yüksel Kan yaptığı açıklamada, anavatanı Amerika kıtası olan Ekinezya bitkisinin papatyanın pembe renkli haline benzediğini, ancak papatyadan daha iri bir tür olduğunu belirtiyor. Yrd. Doç. Dr. Kan, ekinezyanın en bariz özelliğinin, kişinin bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde yüksek etki göstermesi olduğunu vurguluyor.

Bu bitkinin ilaçlar dışında, grip ya da soğuk algınlığına karşı bağışıklık sistemini doğal olarak güçlendirici bitki çayı olarak da kullanıldığını bildiren Yrd. Doç. Dr. Kan : “Doktorlar ekinezyanın çayını da tavsiye ediyorlar. Ancak bu bitki, güçlü etkisi nedeniyle en fazla 15 gün süreyle kullanıyor. Aralıksız şekilde 15 günden fazla kullanılması tavsiye edilmiyor.” diyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.